ANASAYFA » PEMBE-GÖZ HASTALIĞI

Sığırların pembe-göz hastalığı (İnfeksiyöz Bulaşıcı Keratokonjuktivitis, IBK) özellikle sineklerin artış gösterdiği yaz aylarında, genç hayvanların kilo almalarında ve süt veriminde düşüklüğe ve gözlerde yaptığı bozukluklardan dolayı değer kaybına neden olan önemli bir hastalıktır. Bu hastalığa yakalanan hayvanların sayısı da yıldan yıla artmaktadır.
İBK, infeksiyöz ve oldukça bulaşıcı bir göz ve göz kapağı hastalığıdır. Etken, göz çevresinde yangıya ve ülserlere neden olur. Bu hastalığa Moraxella bovis adında bir bakteri neden olmaktadır.


Hastalığın ortaya çıkışında birçok faktör rol oynamaktadır:


· Genç hayvanlar hastalığa daha duyarlıdır,
· İBK yaz aylarında artmakla beraber nadiren diğer aylarda da görülebilir,
· Ultraviole ışınları da gözün yüzeyinde hasar oluşturarak Moraxella bovis'in hastalık yapmasına yardımcı olabilir. Bunun yanında ultraviole radyasyon hastalık yapmayan Moraxella'ları hastalık yapar hale getirebilir,
· Hereford ve Hereford kırmaları, Holstein ve Shorthorn gibi ırklar hastalığa daha yatkındır. Çünkü bu ırkların gözlerinin etrafındaki pigmentler daha azdır,
· Zebu sığırları (Brahma ve diğerleri) bu hastalığa yakalanmazlar,
· İBK'e yakalanma oranı etçilerin tersine sütçü sığırlarda daha düşüktür,
· Sinekler etkeni bir hayvandan alıp diğerine rahatlıkla taşıyabilir,
· Tozlar, uzun otlar veya rüzgar gibi mekanik etkenler de etkenin hastalık oluşturmasına yardımcı olabilir,
· İnfeksiyöz rhinotracheitis (IBR) ile aşılamadan sonra bu hastalığın şiddeti artabilir,
· Mikoplazma enfeksiyonları da bu hastalığı tetikleyebilir.


İBK, hayvandan hayvana göz ve burun akıntısıyla, aksırma ve hapşırmayla veya ekipman, insan ve sinekle geçebilir. Hastalığa yakalanıp iyileşen hayvanlar burun akıntıları ve göz yaşlarıyla etkeni saçabilirler.
İBK'nin klinik bulguları arasında gözyaşında artış, sık sık göz kırpma ve gözün kısılması, gözlerde kızarıklık ve şişlik görülür. Hastalığa yakalanan hayvanların hepsi bu bulguları göstermeyebilir. Bu hayvanlar hastalığı diğerlerine taşıyabilir. Sürünün % 80'i yakalanabilir, ölüm yapma oranı ise % 1'den bile düşüktür. Tedavi yapılmayan; ileri hastalık tablosunda etken ensefalitle birlikte optik sinire yerleşir. Hayvan çift taraflı körlükten dolayı aç kalır ve açlıktan ölebilir.


Etkeni aldıktan 2-3 gün sonra hastalık oluşur, bu süre 21 güne kadar çıkabilir. Islak gözler, göz bebeğinde küçülme, ışığa duyarlılık, gözlerin kapalı tutulmasından kısa süre sonra kornea üzerinde veziküller ve gözyaşı akıntısı görülür. Veziküller açılır ve ülserler oluşur. Gözde merkezden başlayan bir bulanıklık görülür. Bulanıklık 4-5 günde tüm korneayı kaplar. 7-10 günde korneanın etrafındaki kan damarları genişler ve göz pembe renkte görülür (Pembe-göz hastalığı). 10-15 günde kenardan merkeze doğru açılma başlar. Eğer bu devrede hayvanlar ayrılarak karanlık, tozsuz, sineksiz ve temiz bir yere alınırsa hastalık kısa sürede düzelmeye başlar.
Tedavide başarılı olmanın yolu erken tanıdır. Genellikle topikal (göz yüzeyine), parenteral (kas içi) veya konjuktiva altından antibiyotik enjeksiyonları yapılabilir. Laboratuvarda yapılan antibiyogram sonucu uygun antibiyotiğin seçilerek tedavinin yapılmasında fayda vardır.


Alınacak önlemler:


· Klinik olarak hastalık tespit edilen hayvanların sağlamlardan ayrımı ve ekipmanların yıkanması,
· Yazın IBR aşısı yapmaktan sakınmak,
· Sineklerin yoğun oldukları sezonlarda hayvanları İBK aşısı ile aşılamak. Bu aşı hayvanları komple korumasa da hastalığın gücünü ve sayısını azaltacaktır,
· Gözde yaralanmalara sebep olabilecek uzun otlar biçilmeli,
· Minimum koşullarda toz ve polen olmalı,
· Yeni alınan hayvanlar mutlaka karantinaya alınmalı,
· Sineklerle mücadele yapılmalıdır.