Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk İstiklali'ni, Türk Cumhuriyeti'ni ilelebet, muhafaza ve müdafa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedbahtların olacaktır.
Bir gün, İstiklal ve Cumhuriyet'i müdafa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyet'ine kastedecek düşmanları bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile, aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk İstikbalinin evladı!
İşte bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.