İslamiyet dinini yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yüceltmenin kesin elzem olduğu gerçeğini gözlüyoruz.Kutsal ve tanrısal olan inanç ve vicdani kanaatlerimizi,karışık ve dönek olan her türlü çıkar ve tutkusuna sahne olan politikacılardan ve politikanın bütün organlarından bir an evvel ve kesinlikle kurtarmak, milletin dünyevi ve uhrevi (ahret ilgili) saadetin emrettiği bir zorunluluktur. (Söylev ve Demeçler C.I. sayfa. 330)
Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar (Söylev ve Demeçler C.III. sayfa.76) Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz bir milletin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki, din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır. Softa sınıfını din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler, iğrenç kimselerdir. İşte biz bu duruma karşıyız ve buna müsaade etmiyoruz. (kılıç Ali - Atatürk'ün Hususiyetleri, sayfa 116)